Kendi gerçekliğimizi BİZ yaratırız.

“Thought is creating divisions out of itself and then saying that they are there naturally.”
Sevgili Fizikçi abimiz David Bohm’un yukarıdaki cümlesi herşeyin özeti aslında.

Türkçe çevirisi güç.. “DÜŞÜNCE, kendi kısımlarına bölünerek YARATIR, ve sonrasında onların doğal olarak orada olduklarını söyler.”

Düşünce ile yaratırız, baylar bayanlar. Düşünce kısımlarına bölünür, kendisinin her tür datasını içerir ve gerçekliğin ta kendisi halinde karşımıza çıkar. Gerçeklik, düşüncenin titreşimsel karşılığıdır, yani yaratımı sağlayan düşünce herhangi bir noktasında olan herhangi bir alt detayı titreşimsel olarak içerir.

vay ne cümle oldu.

bu alt detayların genel seyri ise yaratımın doğasının olumlu ya da olumsuz olmasını belirleyen faktör. Bizim Asıl kontrol alanımız da burası işte. Alt detaylara karşı pozitif negatif ya da nötr olma hali.

düşünce içinde olumsuz olasılıklar barındırdığında bu gerçekliğin doğasına tezahür edecektir, bu olumsuz olasılığın yaratıcısının kendi olduğunu ise es geçer. Zaten ortadaydılar yanılgısı da düşüncenin ilk tezahür eden kısmıdır aslında. Yalnız bu durum bile kendi içinde olumsuz detayları elimine ederek düşünceyi saflaştırma meyili taşır ki bu varoluşun mükemmelliğinden ibaret.

Sanırım her birimiz eşsiz enstrümanlar çalan müzisyenleriz ancak müzik o kadar büyüleyici ki kendimizin çaldığının farkına varamadan dinliyoruz bazen.

Güzel tınılı düşünceler yüksek titreşir, eşsiz bir müzik ziyafeti verelim o halde kozmosa.

❤️✨